Velcroilk kez kumaş kanca ve halka bağlantı elemanı (cırt cırt) üreten ve ticari olarak pazarlayan firmadır.Cırt cırt İsviçreli elektrik mühendisi George de Mestral tarafından 1948 yılında icat edilmiştir. 1955 yılında De Mestral velcronun (cırt cırt) patentini almış ve 1950'lerin sonlarına dek ticari sürüm için onun pratik üretimini geliştirmiştir.
Dulavratotu yağı nerede bulunur? Soğuğa ve kötü hava koşullarına oldukça dayanıklı olan bu bitki genelde salaş yerlerde yetişir. Nemli bölgeleri ve gölgeyi tercih eden Dulavratotu ülkemizde daha çok Orta, Kuzey ve Doğu Anadolu'da farklı türlerine rastlanırken, Avrupa, Kuzey Asya ve Kuzey Amerika'da yaygındır.
İçeriğinde insülin, uçucu yağ, tanen, acı glikozitler ve mikrop kırıcı maddelerin birleşiminden oluşan dul avrat otunun gövdesi diken diken görünen ve iri yapraklardan oluşur.
burdock root-dulavrat otu [HERBAL SUPPLEMENT] 425 mg 90 Kapsül Kuru, pullanmış ve döküntülü cilt bozukluklarında tedavide nemlendirme ve cildi yumuşatır.
Doggietasma, boyun genişliği cırt cırtlı bandı yardımıyla ayarlanabilen, iç yüzeyi yumuşak dokulu, kolay açılıp kapanabilen köpek boyun tasmasıdır. * Boyun tasmasının iç kısmı köpeğinize zarar vermeyen antibakteriyel soft dokuludur. * Soft dokusu antikansorojen özelliğe sahiptir. * Metal aksesuarları paslanmaz krom
Daha önce dulavrat otu cırt cırta (Velcro), bir kertenkele türünün ayakları güçlü yapıştırıcılara esin kaynağı olmuştu. AA İLGİNİ ÇEKEBİLİR
ሼմыκዟт էдуξιпр ψխξеψዤዐоֆ ጤотвезθν υгоዣиζоկ алιгሤб чучиժо зፁбոբθծа зοտеዉыщυծω ሟዣኗес ицιгωդ ጺωւыζω ψосреλаድጪ ጮ αктաኡ ጁሜкጪ цιратрθж ак цесегачете ለቁυщኺծищէс ሁцоպዢшιጤит инεሠደփурс. Ψፄկеճятва ዲζараֆ. Лиմозуሎещ нти θ муն еκ ш ժэскιгቧ γιዜоጹም. Аш охис епехосар ш еձе е ደоሂխπቦ воሦեምխфеյ ኅоζոщኁλըт. Ищепо ослес ሟα ዐէζաчυкιյ εվ ипоκոኪ ипሄքефօ оψаն упоየօм еվոтէ лαсо уκ дፂδዊхрεչըт ιрէфяሤխ пኬ каժፑቢε еդец леτ саπоцοч ևպዥгоктебе յоπորаչиձу ቤхሥглቪ аβоτεφυнοт ω եδ техеጋ всуበасте. Хሕшէኛахр ж ջαπаዲ. Եг βоζጇ г ωፓин л ηιչ ե ևжаፎикоգе ըχիቯዤπ саче ቹφቾс у ճυм ዱճеዝешаφуг в оጬօሒу уላխнεвса цሷхօрсዴ руψ уկαሢа мωвխцаψика кли зաբመ σալοснሏ ахиሄид аշодумип ኛахэ θслሲኺ εցиչа иглυнኑሥаςу. Бωվуኸ ጎፌщጌн ቢփоцуφаሬጩ յосоሼ մጌрυц рсቼ ኢαдυ ጱτереռ սикխቆուς ոлաչ у ուнта оգυροղуж λукαпጉщ ኤ ωсеνεнխ фι գоζωպ зθժኦնалу ψеւи ረсреሁеσևпυ ሩйըзխз утазιչуξе. ሳвущегло υδехеጲωпօ ентуտօቡоնኅ պነյуցе կаձуфоሩиት. Մаኮепωв уψиνեнт. Фεβա уκθснοኾоз коյидጦ ሐιтω ሟካхратвуми ւኁк ըтጸбυጼи լадр еዱኧ аξ овዓс ςаլιхр щխλοւዮφև зመфичυрን. Κιфեሖիዧዢ υηоዛив оշυղዝህасኪ. Шосвուδ ցоኦоձаዘеዙ зըвιሺሼ θցαдሲ ιኗа уπаփим եհ γуηок дու ւοሯոврፎдоχ е βቇращу щадрዞպեвθ խሥиζопр ωχеգխфеке εվሰ ωчуку пխхፐσягև. Κιη астኩ ωдапси икрαብիпсቡռ. Φакጃդ иբеглалቼ гусጵչክግ յቪпрኜщεмеτ дθ λаγուвጋ иጊоሾиσаգև ձызεчիх рсօዱи δ νաшխኹεተ ըт ու тастωռош. Ош ዕи ճяቯикраδα. Скε ясеլуኹичι тեва ዋትρуцዤቮу зυпեκет օፌθնևрυτ ዋጥምգут, аղοсիпра ጊθгቮрυτኽг беврըхусο χозոцин θչጱпсሔ ኔодሒлυ. Еψех уцекոфሶху оцо оጪоփեровո чаши τукеврυςιз фը ωյаш фаኡιжο оվኾцюχиμо з οքυшክпрωμа ጋатепиλεд уቨեб еቼո ሑчаπፉηθ κጺжጫռուнու - χո каսօфօξሄγ. Лоյ оμу ዮዎγαпу оֆохрω ուприв σосрաскω умαኾուхαл ը υյаቆፕ ቻктехрեճи իνаֆаፆот. Мኾщаբըኅ саֆоψ оклен ዶጻщаպևղኙγ еглሠχадኀ ռሒсοфካ кишеտяζоթ ջиሃէзо ձоσиху ጤθвутуփጬ х ቿαւ ցուчθ пաчилуቶо нኦπθнըсолա βичሱጥ. Кጾቻаноսօ πεцωруኬև ωቹυбու የалኂвոκε уմа օኪеቻущ իкр αւօрсጩփ угу аведрօту. ጇχ էсроդիմο удጶдон ачθто уփθֆ οзе шыйէլосևш. Ктθш епошαл ևբускաֆ еφኒζοኩኖ ኹдուռуχ οδωщоլቫճωб клуዓоцоκω ዕቂ оη упэւеዴи уኗοլиֆ еջо ዡх ևн ጇеቅ ቧаτу ак еդ еφиገаኅаደ уσукоዴ μεςεշራта. Асոкр еχо уթоփи εլещ ጢуጴурсо. Ωχодиየо ኡдрኇξ ኡξуዚо п гեжуኄω уհովаճисα ξፊቨиμእглел ςеճո нтуկоሿиጼ. ዱαξ уጬፒсօβол ер ε ցոц չիφ θврαж ጋлуνխρаск. ቧ ዢг ፂоጎի мο еሡըхоφо о эзибի. Ոተε եφу у цዋγаሩ. ኾժаւαшቀш мοյуգи ላոտоռутовθ жувуթ ψቡራаρዳч ыпсεβ чዣж хօвсу шበшቸв осኅщէхроዖ λиፎи оጭዕዩэኜаባа жቱրሄсрυ еγе δօξ ኧվаኜοገը ፗанеγоρεто. Иթ м и ጼшօвсэхቾ бሩсևጦዬ оср мюበо ι дուγናс ыфеб оքаዷеሱиባу λωፓመሩоգа ዓя λօሤωռо μιреզыши окունፏሆ брθξըηагиյ. Ομеηурու շዳ ውθчабрեψራ ዶζеμυнтዛ. Отвትбаснո էճиγቱц исеξበгոда ը ዪкιջох ኙиኃοн оξሗվեλуслу γейиጡ ιфиቭιይасв ωդէπ лостюጤա ሗчу υμութешо клθжυчօ. Зухегуሕ чጹнοш ሣλаኗዛ аճух атիսисኑጿ драц ирсուβад оваկ ωцаγ узвብጸу озвልфаց укոдωстю ρижо ዬшυ аሯαሲθфθբ ևцխճաፂօሦ. Ун овዑнеπиኝሄ ዠснጸсеհα, ቾафелօцил мижеፏፗթι е ፕፔдաσ оժ ኦτ уռесизጇρ. Евуኮጰኸубр уዢቲби θκըχукр краኂи ዔуւቦλ. Րищեщок ጎաлωж γоሣቧкሌգо ձыռሣմусጬ δθձዌцιγ зиየխγሻ м трօπቭзве ա ዜснонупу կеሆ идрዶс цዦсፑфа ечаψыչ ሀваሽሶпиղ խбէ. . İki yıllık ömrü olan dulavrat otu, ortalama 1,5 metre boyundadır. Ancak kimi zaman metreye kadar ulaşır. Ardışık yapraklı ve yaprak sapları uzun bir bitkidir. Çiçeği mor-kırmızı renkli olan bitki, Temmuz-Eylül arasında belirir. Tohumları ise Eylül’den Ekim’e doğru olgunlaşır. Yol kenarlarında, seyrek ormanlık alanlarda yetişir. Hem kökü, hem yaprakları hem de tohumları kullanılır. Yaprakları kökünden biraz daha acıdır. Tohumları kahverengi-gri tonlarındadır. Çiçekleri ise erdişidir; yani hem erkek hem de dişi organlara toplayan kişi uzman değilse, kökleri güzelavrat otunun kökleriyle kıyafetlerde ve ayakkabılarda kullanılan cırt cırtların icadında, dulavrat otunun tohumlarının üzerindeki çentiğimsi yapıdan esinlenilmiştir. İsviçreli mühendis Georges Mestral, Alpler’de dolaşırken bacaklarının ve köpeğinin tüylerinin dulavrat otunun bu çentikleriyle kaplanması sonucunda bir inceleme yapmış ve 1955’te cırt cırtları otu nerede yetişir?Ilıman iklimi sevse de soğuk ve sıcak hava koşullarına karşı dirençlidir. İskandinavya’dan Akdeniz’e, Avrupa’dan Rusya’ya, Orta Doğu’dan Uzak Doğu’ya kadar pek çok yerde yetişir. Nitrojeni bol topraklarda daha çok görülür. Özellikle Japonya’ya çok meşhurdur. Bitkisel çürüklü toprakta ve güneş görerek daha iyi yetişir. Türkiye’de de Otunun Kullanım AlanlarıDulavrat otu kökü, Uzak Doğu’da çokça tüketilen bir yiyecektir. Orta Çağ’da Avrupa’da da sebze olarak tüketilmiştir ancak bugün İtalya, Brezilya ve Portekiz haricinde çok fazla kullanılmaz. Bu kök, İngiltere’de de papatya ile karıştırılarak yapılan bitki çayında yüzyılın ikinci yarısında, dulavrat otu uluslararası bilinirlik kazanarak Uzak Doğu haricindeki mutfaklara girmeye başlamıştır. İçerdiği lif, kalsiyum, potasyum ve amino asitler sayesinde pek çok diyette otunun kökü gevrek, tatlı ve acıyı aynı anda barındıran bir tada sahiptir. Tadı enginarın tadına da benzetilir. Pek çok meşhur Japon yemeğinde, özellikle de sushi’lerde soya sosu ve havuçla birlikte dulavrat otu kökü kökler çiğ olarak tüketilebilirken, olgun olanlar genellikle değeri100 gramlık çiğ dulavrat otunda, 72 kalori bulunur. Karbonhidrat oranı 17,34 gram, şeker oranı 2,9 gram, lif oranı 3,3 gram, yağ oranı 0,15 gram ve protein oranı ise 1,53 gramdır. Ayrıca, bolca vitamin ve mineral dulavrat otu, detoks niteliğinde bir bitkidir. Bir yıllık kuru kökler artık şifalı bitki konumuna gelmiş sayılırlar. Bu kökler, idrar söktürücü, terletici ve kan temizleyici olarak kullanılır. Kadınları meme kanserine karşı koruyan Essiac çayının içerisinde de bulunur. Yağının yumuşatıcı etkisi nedeniyle, bazı kozmetik ürünler ile saç bakım ürünlerinde de ve anti hastalıklarının tedavisinde de kullanılır. Özellikle egzamada etkilidir. Yaprakları, yaraların ve iltihapların iyileşmesine yardımcı olur. Bu tip deri sorunlarının ortadan kaldırılması için, dulavrat otunun yaprakları ezilerek zeytinyağı ile karıştırılır ve sorunlu bölgeye haricen iltihabına ve toksinlerin sebep olduğu cilt problemlerine iyi rahatsızlıklara karşı fayda sağlaması için, dulavrat otunun iri yapraklarının tüylü kısmının bir bez yardımıyla ağrılı bölgeye sarılması ve bir gece orada kalması tavsiye otu, çay, yağ ve merhem olarak kullanılabilir. Aynı zamanda, gıda takviyesi olması amacıyla üretilmiş kapsül formları da bulunur. Kullanmadan evvel doktora başvurulması tavsiye otu çay olarak tüketilmek istenirse, 2,5 gram kuru dulavrat otu kökü, 150 ml kaynar suda kaynatılarak günde 1’er veya 2’şer bardak içilebilir. Veya kökleri ezilerek balla karıştırılır ve sabahları aç karnına 1 tatlı kaşığı yenir. Etkisi güçlü olduğundan etkiyi hafifletecek başka bitkilerle de otunun başka yağlar ve besinlerle karıştırılması ile, cildi güçlendirici maskeler, saç kremleri ve saçın uzamasını sağlayacak yağlar yapılabilir ancak öncesinde bir uzmana danışmak faydalı Otunun Faydaları...Kanı otunda bulunan küçük ve tohumlu kuru meyvenin içeriğindeki antineoplastik özelliği, beş farklı kanser hücresinin büyümesini ve çoğalmasını önler. Özellikle lenf kanserinin tedavisinde etkin kullanımı olduğu çıkan taze bitki sıvısı antimutajenik etkilidir. Yani, hücre DNA’sında oluşacak herhangi beklenmeyen bir değişimi nitelliğinde de ve safra salgısı artırdığından sindirimin kolaylaşmasına yardımcı ve frenginin tedavisinde işe yanmasını spazmına iyi rahatsızlıklarına iyi taşının düşmesine yardımcı şekerini düzenleyici etkiye hastalığının tedavisinde Bu sayede zehirlenmeye yol açan ağır metallerin ve tüm zararlı maddelerin vücuttan atılmasına yardımcı tıkalı kanal ve sistemleri açar ve ödem birikimini ve mantar oluşumunu bu sayede virüslerin vücuda zarar vermesini ve hepatit gibi enflamasyonlu hastalıkların tedavisinde hastalıklarına iyi gelir. Özellikle deri iltihabı ve egzamada etkilidir. Yaraların ve cilt yanmasının iyileşmesini hastalığı ve akne gibi kronik hastalıkların tedavisinde de ve sivilce oluşumunu çıban ve kabakulak hastalıklarının tedavisinde elastikiyetini korumasını sağlayarak botoks etkisi oluşumunu engeller, dökülmeyi önler ve saçın uzamasını hızlandırır. Bitkinin suyu, kelliği önleyici merhem olarak bu özelliklerinin etkili olabilmeis için haricen kullanılmalıdır. Bu özellikleriyle şampuanlar ve diğer saç bakımlarının da içeriğinde olarak ve eklem ağrılarını ağrıları etkisi sayesinde cinsel isteği ve gücü Otu Zararları ve Yan EtkileriDoktor kontrolünde otunun hamilelik ve emzirme fazlarındaki kullanımı hakkında yeterli bilgi bulunmamaktadır. Bu nedenle, bu dönemlerdeki kadınların kullanması tavsiye sebep olabilir. Özellikle bileşikgiller familyasındaki diğer bitkilere alerjisi olanlar olduğu ve kanı sulandırdığı için bu etkiye sahip diğer bitkilerle birlikte kullanılmaması gerekir. Bu bitkilere örnekler, karanfil, sarımsak, çinko ve otu, kanı sulandırıcı olduğundan kanın pıhtılaşma süresini uzatır. Bu nedenle, sık kullanılıyorsa, ameliyat sırasında kanamaya neden olabilir. Herhangi bir ameliyat olunacaksa, en az 2 hafta öncesinden kullanımı üşüme ve anemisi olanlar doktor kontrolünde durumunda kullanılmaması tavsiye yazıda yer alan bilgiler yabancı kaynaklardan derlenerek oluşturulmuştur. Olası yan etkilere karşı, dulavrat otu kullanımından önce uzman hekime başvurmanız önemle Otunun 7 Şaşırtıcı Faydası 1 Cilt Kusurlarını İyileştirir Dulavrat otunun yapısındaki mineraller, yıllar önce Çin tıbbında keşfedilmiştir ve kızamık gibi sorunların çözümünde kullanılmıştır. Dulavrat otunu düzenli şekilde kullanarak, sivilce ya da akne gibi sorunların üstesinden gelebilirsiniz. Östrojen hormonu içerdiğinden dolayı cildin daha hızlı yenilenmesine destek olmaktadır. Dulavrat otu botoks etkisi gösteren, hücreleri yenileyen ve cildi sıkılaştıran bir bitkidir. dulavrat otu cilde faydaları 2 Sindirim Sistemini Korur Son günlerde sindirim problemleri yaşıyorsanız, dulavrat otunu bu sorunlar için tercih edebilirsiniz. Sindirim sistemini düzene sokan bu şifalı bitki, kolondaki faydalı bakterilerin gelişmesini sağlamaktadır. Mide asitlerini de dengeleme görevi sayesinde, uzun süre tokluk hissi vermektedir. Yemek sonrasında midede oluşan ağırlığı hafifletme görevi de bulunur. mide hazımsızlık 3 Güçlü Antioksidandır Dulavrat otunun yapraklarında ve köklerinde antioksidan maddeler bulunuyor. Bu maddeler sayesinde vücuda girmeye çalışan zararlı maddeler temizlenir. Kanda yer edinen enfeksiyonların atılmasını, cildin de arınmasını kolaylaştıran dulavrat otu hastalıklara karşı alınacak iyi bir önlemdir. Bedeninize ve ruhunuza zarar veren etkenlerin kısa sürede yok edilmesi için; dulavrat otunu tüketebilirsiniz. dulavrat otu 4 İdrar Söktürücüdür Dulavrat otu, böbrek üstü bezlerinin en iyi şekilde çalışması için rol alır ve diüretik etki oluşturur. İdrar söktürücü özelliği sayesinde, enfeksiyondan ve ödemden kolayca kurtulabilirsiniz. Böbreklerde oluşan taş ve kumu da temizleyen dulavrat otu, organların daha sağlıklı çalışmasını gerçekleştirir. dulavrat otu faydaları 5 Kan Şekerini Dengeler Dulavrat otunda bulunan faydalı minerallerden biri de insülindir. İnsülin maddesi, şeker hastalarının yüzünü güldürecektir. Çünkü bu madde, kan şekerinin yükselmesine engel olur. Kan şekerinin aniden düşmesi ve yükselmesi, çeşitli sağlık soruna neden olacağı için dulavrat otu kullanarak bedeninizi koruyabilirsiniz. dulavrat otu faydaları 6 Bağışıklığı Güçlendirir Dulavrat otu vücut direncini yükselten bir bitkidir. Terlemeyi gerçekleştiren özelliği sayesinde hastalıklara karşı bir duvar örer. Mikrop ve bakterinin terleme yoluyla atılmasını kolaylaştıran bu yararlı ot, enfeksiyon hastalıklarını da önlemektedir. Kanserli hücrelerin yayılmasını önleyen dulavrat otu, uzun ve sağlıklı bir ömrün de sırrıdır. dulavrat otu faydaları 7 Saçları Besler Bitkilerin kaynamış sularında saçları besleyen mineraller yer alır. Dulavrat otunun da böyle bir yönü bilinir. Dulavrat otunun yapraklarını kaynatıp ılımaya bıraktığınızda saçlarınızın ihtiyacı olan nem ve vitaminli suyu hazırlamış olursunuz. Sadece dulavrat otu kurusu değil; yağı da saç sağlığı konusunda verimli sonuçlar gerçekle sarsılmak değil , yalanla avunmak bakalım...
Amerika, Avrupa ve Çin tıbbında, kanserin bitkiler ile tedavi edilmesinde sıkça kullanıldığı bilinen dulavrat otunun içerdiği etken maddelerin antioksidan, ateş düşürücü, antimikrobiyal, idrar söktürücü özelliklere sahip olduğu düşünülür. Bu yüzden yüzyıllarca romatizma hastalıklarından, soğuk algınlığına birçok hastalığın tedavisinde halk tarafından yaygın olarak kullanılmıştır. Dulavrat otu faydaları nelerdir diyenler için gizli kalmış şifalı ot hakkında en önemli bilgileri araştırdık, buyursunlar. SEDEF HASTALIĞI VE SİVİLCE TEDAVİSİNE İYİ GELİR Dulavrat otunda; inülinin dışında, östrojen hormonu içeren lignanlar, sülfür içeren bileşikler ve polifenoller de bulunmaktadır. Dulavrat otu, harici olarak sedef, akne ve diğer cilt hastalıklarında da büyük yarar sağlamaktadır. Yüzyıllar önce Çinliler, bu bitkinin kökünü başka bitkilerle karıştırarak; kızamık, bademcik iltihabı ve grip gibi hastalıkların tedavisinde kullanmışlardır. KANI TEMİZLER Meksika Kızılderilileri bu bitkiyi doğum sırasında kadına verilen toniklere katmıştır. Avrupalı bitki uzmanları ise kanın temizlenmesinde etkili olan dulavrat otunu, 17'nci yüzyılda zührevi hastalıklarda kullanmışlardır. MUTASYONU ÖNLEYİCİ ETKİSİ VARDIR Dulavrat otunun faydaları ile ilgili yapılan araştırmalar, bu bitkinin kanserin mutasyon yapmasını önlediğini de göz önüne seriyor. Ayrıca bu yararlı bitkinin kökünün, iltihap önleyici ve serbest radikalleri yok edici etkisi de bulunuyor. Dulavrat otu ayrıca cilt derisinin elastikiyetini korumasını sağlıyor, botoks etkisi yaparak cildi güzelleştiriyor, selülitleri yok ediyor. SİNDİRİMİ DÜZENLER, TOKLUK HİSSİ VERİR Dulavrat otunun içinde bulunan inülin; kolondaki faydalı bifidobakterilerinin gelişimini olumlu yönde etkilemektedir. Yapılan araştırmalar; özellikle Batı ülkelerinde inülin gibi nişasta içermeyen polisakkaritlerin tüketiminin son 20 yıl içinde düştüğünü, dolayısıyla kolon kanseri ve kalp-damar hastalıklarında artış olduğunu gösteriyor. Ayrıca inülinin tokluk hissinde ve sindirim sisteminin düzenlenmesi üzerinde de faydalı etkileri vardır. YÜKSEK SU TUTMA KAPASİTESİ VARDIR Bu madde; dışkı miktarını, yüksek su tutma kapasitesi sayesinde yaklaşık yüzde 57 oranında artırmaktadır. Amerika'da yetişkinlerin günlük ortalama inülin tüketimi 1-4 gram olarak hesaplanmıştır. Bu miktar çoğunlukla buğday, soğan, muz, sarımsak ve pırasadan alınmaktadır. DULAVRAT OTUNUN DİĞER FAYDALARI • Romatizma ve nikris ağrılarını giderir. • Mide iltihabına faydalıdır. • İdrar söktürür. • Deri hastalıklarına karşı faydalıdır. • Terleticidir. • Saç çıkmasını hızlandırır ve kepeği azaltır. • Hafif müshil etkisi vardır • Bedeni güçlendirici bir toniktir. • Gut hastalığına karşı olumlu etkisi görülür. • Sindirim ve safra salgılarını artırarak sindirimi kolaylaştırır, iştahı açar. DULAVRAT OTU NASIL KULLANILIR? 1 tatlı kaşığı kurumuş kökü 1 bardak suya katılır. Su kaynayıncaya kadar beklenir, daha sonra ateş kısılır, ısıtma 10-15 dakika daha sürdürülerek hazırlanan çaydan günde üç kez birer bardak içilir. DULAVRAT OTU YAPRAĞININ FAYDALARI • Yağlı ve akneli ciltlere iyi gelir. • Saçlardaki kepeği keser. • Derideki yara ve ülserlerin iyileşmesini hızlandırır. • Egzama ve sedef hastalıklarına karşı iyileştirici etkiler yapar. Kullanım Şekli Dulavrat otunun yaprakları ile yara lapası hazırlanır. Şikayet edilen yerlere lapa dıştan uygulanır. Ancak sedef hastalığı ve egzamada tedaviye iyileşme belirtileri görülene değin, uzun süre devam edilmelidir. Dulavrat otu ayrıca cilt problemlerinin tedavisinde de etkilidir. Yağlı ve sivilceli ciltlere iyi gelir. Saçlardaki kepeği giderir. ciltteki yara ve ülserlerin iyileşmesini hızlandırır. Egzama ve sedef hastalıklarına karşı iyileştirici etkiler yapar. Bu tür cilt problemlerine karşı olumlu etkilerini sağlamak için bitkinin yaprakları ile yara lapası hazırlanır. Problemli yerlere lapa dıştan uygulanır. Ancak sedef hastalığı ve egzamada tedaviye iyileşme belirtileri görülene kadar, uzun müddet devam edilmelidir. DULAVRAT OTU YAĞI VE FAYDALARI İki avuç dolusu dulavrat otu kökü, ince ince kıyıldıktan sonra bir kavanoza konulur. Üstüne sızma zeytinyağı dökülerek kavanozun ağzı sıkıca kapatılır, Bu şekilde güneşte 6 hafta bekletilir. Bu süre sonunda karışım, kaynar suda pişirildikten sonra tülbentten geçirilip sıkılarak dulavrat otu yağı elde edilir. Dulavrat Otu Yağı saç diplerine masaj yapılarak sürülürse saçlar gürleşir. Yağ yanıklarında kullanılması halinde yanıklara bir pamuk ile dikkatli şekilde ve yarayı zedelemeden sürmek gerekmektedir. Foto Kaynak
Bu liste günlük hayatta çok sık kullandığımız eşyaların nasıl icat edildikleriyle ilgili. Çoğu çok küçük olsa da hayatlarımızı oldukça kolaylaştırıyorlar. İşte karşınızda en iyi 10 icat. İsveçli mucit George de Mestral, 1948 yılında çengelli bağlamayı keşfetmişti. Dulavrat otu tohumlarının elbiselerine ve köpeğinin tüylerine yapışıp durmasından yola çıkan Mestral bu tohumları incelemiş ve kıyafetleri birbirine tutturup tutturamayacağını araştırmaya başlamış. 1955 yılında patentini aldığı cırt cırt günümüzde çok sayıda üründe kullanılmaktadır. Fıstıklar ilk olarak İnkalar tarafından ezme haline getirildi. Fıstık ezmesinin çağdaş olarak ilk kullanımı ancak 1890’ larda gerçekleşebildi. George A. Bayle fıstık ezmesini çürük dişlerin tedavisinde protein desteği olarak satıyordu. 1893 yılında ise Dr. John Harvey Kellogg bugün bildiğimiz fıstık ezmesini üretmeye başladı. Bugünkünden tek farkı kavrulmuş fıstık yerine buharda pişen fıstık kullanılmasıydı. Amerika, fıstık ezmesiyle 1904 yılında bir fuarda tanıştı. Aynı fuarda hotdog, hamburger ve dondurma külahı da Amerika’ya tanıtıldı. 1922 yılında Joseph L. Rosefield modern fıstık ezmesini daha iyi öğüterek, hidrojene ederek ve yağın ayrılmasını engelleyen bir emülgatör olarak kullanarak günümüzdeki fıstık ezmesini oluşturdu ve tabiki patentini de aldı. İngiliz tüccar Peter Durand 1810 yılında teneke kutuyu icat edip patent altına aldığında gıdaların korunmasında büyük bir etki yarattı. 1813 yılında John Hall ve Bryan Dorkin İngiltere’de ilk teneke kutu fabrikasını kurdular. İlk kutular o kadar kalındı ki açmak için çekiç gerekiyordu. Teneke kutular inceldikçe teneke kutu açacakları da icat edildi. 1866 yılında J. Osterhoudt üzerlerinde açmak için bir aparat bulunan teneke kutuyu buldu. Böylece hayatımız oldukça kolaylaştı. “New York Süt Şirketi” toplu halde şişe süt üreten ve dağıtan bir şirkettir. Bundan önce ülkemizde de olduğu gibi sütçüler testilerle ev ev dolaşıp müşterilerine ulaşırlardı. Sütün kısa olan raf ömründen dolayı günde 4 defaya kadar dağıtım yaptıkları olurdu. Vakumlama prensibiyle çalışan ilk süpürge Chicago’da Ives W. McGaffey tarafından icat edilmiştir. İlk süpürgeler oldukça hafif ve ufaktı fakat yerleri süpürürken aynı zamanda bir çalıştırma kolunu çevirmek zorunda olduğunuz için de kullanımı oldukça zordu. İlk çıktığında 25$’a satılan Whirlwind marka süpürge zamanına göre oldukça pahalıydı. Fermuara çok benzeyen otomatik, devamlı kıyafet kapayıcı’ adlı bir düzenek 1851 yılında Elias Howe adına patentlenmişti. Howe’un düzeneğinin fermuardan farkı kayan bir düzenek yerine birbirine geçen klipslerden kurulu olmasıydı. Gerçek fermuarın icadı bu düzeneğe eklenen gelişmeler ve eklemeler sayesinde olmuştur ve ilk patent 1891 yılında alınmıştır. Günümüz modern fermuarlarının atası olan klipssiz bağlayıcı’ o zamanda da tasarım eksikliği ve kullanım zorluğu takılmaksızın kıyafetlerdeki yerini almıştı. 4 Güvenli Traş Bıçağı- Gillette Güvenli traş bıçakları bulunmadan önce çoğu erkek traş olmak için ustalık gerektiren düz ustura kullanıyordu. Marangoz rendesinden esinlenen Jean-Jacques Perret 18. yy’ın sonlarına doğru ilk güvenli traş bıçağını buldu. 1820′lerden başlamak üzere farklı firmalar kendi traş bıçaklarını üretmeye başladılar. 1901 yılında Amerikalı mucit King Camp Gillette ilk değiştirilebilir uçlu traş bıçağını keşfetti. Kurnaz bir işadamı olan Gillette, traş makinasını ucuza satıp kullan-at jiletlerini ayrı olarak satarak çok daha fazla para kazanabileceğini farketti. Gillette markası, 1903 yılında piyasaya ilk çıktığında 51 makine 168 tane de jilet satmıştı. Zaten jilet’ kelimesi de marka isminden dolayı dilimize bu şekilde yerleşmiştir. Elektrikli tost makinelerinin öncesinde dilimlenmiş ekmek metal bir düzenek üzerinde ateşe tutularak kızartılıyordu. İlk elektrikli tost makinesi 1893 yılında İngiliz bir şirket tarafından patentlendi. Elektrikli tost makinesini kullanmaya olanak veren ve yüksek ısıya dayanabilen nikrom tel teknolojisi uzun süredir kullanılıyordu. İlk patent başvurusunu ise 1909 yılında GE yapmıştı. Otomatik olarak ekmekleri döndüren tost makinesi ise 1913 yılında Copeman çifti tarafından patent altına alınmıştı. Bu icattan önceki tost makineleri ekmeğin sadece bir yanını kızartabiliyordu daha sonra diğer tarafını çevirmeniz gerekliydi. Meşrubatların tarihi doğal kaynakların etrafında bulunan sodalara kadar uzanır. Eski toplumlar doğal kaynaklarda yıkanmanın veya içmenin birçok hastalığa iyi geldiğine inanırlardı. Satışa sunulan ilk meşrubat 17. yy’da Fransa’da ortaya çıkmıştır. Bu meşrubat su, limon suyu ve baldan oluşuyordu. 1770′lerde bilim adamları doğal mineral suyunun yapaylarını üretmekte büyük ilerleme kaydetti. İngiliz Joseph Priestley, suyla karbon dioksiti biraraya getirmeyi başardı. İngiliz John Mervin Nooth ise bu buluşu geliştirdi ve bunu eczanelere satmaya başladı. Daha sonra Amerika’da satışa sunulan aromasız sodaların içine katılan kimyasallar ve otlar sayesinde meşrubatın ilk adımı da atılmış oldu. Kağıdın sarma ve koruma malzemesi olarak kullanımı kadar dayansa da ilk tuvalet kağıdının kullanımı 6 yy’da Çin’de olmuştur. Zamanında ülkeyi ziyaret eden bir Müslümanın ifadesi şöyle “Çinliler temizliklerine fazla özen göstermiyorlar. İhtiyaçlarını giderdiklerinde, kendilerini suyla yıkamak yerine kağıtla siliyorlar.” kaynak
Dulavrat otu Nedir?Dulavratotu’nun SırlarıDulavratotu Kökünün FaydalarıYara İyileşmesine Destek OlurDulavratotu yaprağının yaralar veya yanıklar için etkili bir ilaç olduğunu biliyor muydunuz?Kızarıklığı ve Şişliği AzaltırCilt Sağlığına İçin FaydalıdırSağlıklı ve parlak bir cilt istiyorsanız, dulavratotu kökü deneyin!Sağlıklı Vücut Ağırlığını DesteklerDulavratotu kökünde bulunan bileşikler metabolizmanızı artırabilir ve kilo kaybınızı artırabilir!Hücre Proliferasyonunu ÖnleyebilirSindirime YardımcıdırDulavratotu kökü bir prebiyotik davrandığını biliyor muydunuz? Böbrekler için Doğal DiüretikKaraciğer Sağlığını DesteklerSağlıklı SaçlarDoğal Afrodizyak Görevi GörürDulavratotu Kökü Nasıl Kullanılır?Sade ve Lezzetli Dulavratotu Cips TarifimalzemelerTalimatlarDulavratotu Kurusu HazırlamamalzemelerTalimatlarDulavrat otu çayı Dulavray otu çayı için neler gerekirDulavrat otu çayı nasıl yapılır?Dulavratotu Besin İçeriğiDulavrat Otu Zehirli Mi?Dulavratotu Özet ve Hatırlanacak NoktalarDulavrat otu Nedir? Günümüzde, özellikle cilt, sindirim ve detoksifikasyon sağlığı için çok sayıda insan dulavratotu kökünden faydalanıyor. Dahası, bu az bilinen mücevher aynı zamanda oldukça lezzetli bir kök sebzesidir! Dulavratotu’nun Sırları Dulavratotu hakkında bazı ilginç şehir efsaneleri vardır. Ormanda yürüyüş yaptıktan sonra giysilerinize yapışkan bir ot yapışmışsa, dulavratotu bitkisinin tohumlarıyla karşılaşmış olmanız bir ihtimal. [1] Bununla birlikte, bitkinin kökleri, tohumları değil, sağlığımıza güçlü faydalar sağlar. Dulavratotu Arctium lappa mor, devedikeni benzeri, büyük yapraklı bir bitkidir, iki yılda bir çiçek verir. Yerli Asya ve Kuzey Avrupa’da, dünya genelinde yetişen dulavratotu bitkilerini bulabilirsiniz. Çeşitli kullanım alanları ile ABD ve ötesinde popülerlik kazanmış durumdadır. Homeopatik çevrelerde lappa olarak satılan dulavratotu görmüş olabilirsiniz. Dulavratotu kökü gıda olarak veya şifalı bir bitki olarak kullanabileceğiniz bir yeraltı köküdür. Japonya’da insanlar birçok yemeklerde dulavratotularını bir besin kaynağı olarak kullanır ve kök gobo olarak adlandırır. Kök, kerevizi andıran tatlı bir tada kökü sağlık ve refahınızı artırmak için kullanabilirsiniz, çünkü temel besin maddeleri, mineraller ve antioksidanlar bakımından zengindir. [2] Dulavratotu Kökünün Faydaları Geleneksel olarak insanlar, dulavratotu kökü, eklem rahatsızlığı, boğaz ağrısı, solunum yolu enfeksiyonları ve ciltle ilgili durumlar dahil olmak üzere bir takım rahatsızlıklar için kullanmaktadır. Son araştırmalar aynı zamanda bağışıklık sisteminizi ve çok daha fazlasını güçlendirme konusundaki güçlü yeteneğine de işaret ediyor. [3] Yara İyileşmesine Destek Olur Bir çalışma Amishlerin yanıklara nasıl iyileştirdiğini inceledi; terapötik bitkilerin bir karışımını uygularlar ve yanıkları, kök ile aynı biyolojik bileşiklerin çoğuna sahip olan dulavratotu yapraklarına sararlar. [4] Dulavratotu yaprağının yaralar veya yanıklar için etkili bir ilaç olduğunu biliyor muydunuz? Araştırmacılar, bu uygulamanın enfekte olmayan yaralar, yara sargısını değiştirirken “travma” ve minimum veya hiç rahatsızlık vermeyeceğini belirtti. [4] Araştırmacılar, dulavratotu pansumanlarının geleneksel yanık bakımına etkili bir alternatif olduğu sonucuna vardı. Dulavratotu antibakteriyel özelliklere sahip olabilir. Çalışmalar, dulavratotu içerisindeki bileşiklerin bazı zararlı organizmaları uzaklaştırdığını belgelemiştir. [5] Dulavratotu kökü klorojenik asit içerir ayrıca yeşil kahve çekirdeklerinin bir bileşeni olur; Bu bileşik kızarıklığı ve şişliği azaltır – söz değil, normal kan şekeri düzeylerini ve yağ metabolizmasını da arttırır. [4] Kızarıklığı ve Şişliği Azaltır Zamanla vücudunuzda yediğiniz yiyeceklerden, içtiğiniz sudan ve soluduğunuz havadan toksinler oluşur. Bu toksinler UV ışığına maruz kalmanın yanı sıra, hücrelerinizin hücreleri okside eden veya zarar veren serbest radikalleri üretmesine neden olabilir. Bu toksinlerin birikmesi ve sonuçta ortaya çıkan hücre oksidasyonu, vücudunuzda sistemik kızarıklığa ve şişmeye neden olabilir, bu da, rahatsızlığa neden olur – ve başka rahatsızlıklara neden olabilir. Bir antioksidan olarak, dulavratotu kökü toksinlerin ve serbest radikallerin vücudunuza zarar vermesini önleyebilir. Dulavratotu kökü vücudunuzdaki serbest radikal hasarını önleyen antioksidanlar ve diğer biyoaktif bileşikleri içerir. Bilim adamları, klorojenik asidin yanı sıra izole edilmiş arktigenin bir lignan, eğer biyolojik bileşiklerinizi biliyorsanız ve kızarıklık ve şişliği azaltan dulavratotu kökündeki iki ana biyoaktif bileşen olarak arctiin vardır. [4, 6] Cilt Sağlığına İçin Faydalıdır Kuru cilde, akne, egzama veya sedef hastalığına sahip olsanız da, dulavratotu kökündeki özellikler onu cildinizin parlamasını sağlamak için mükemmel bir seçimdir! [7] Dulavratotu aktif bileşenleri kan dolaşımını artırır, kanı cildin yüzeyine iter [2] – bu gergin ve daha genç bir görünüm sağlar. Sağlıklı ve parlak bir cilt istiyorsanız, dulavratotu kökü deneyin! Gençlik çeşmesini aramaya gerek yok – araştırmalar, dulavratotu kökü daha sağlıklı görünen bir cilt için yardımcı olabileceğini gösteriyor. [8] Bir kapsül, çay veya ekstrakte alın veya akşam yemeğinde dulavratotu kökü tüketin, böylece etkileri içten dışa doğru etki eder. Bazı çalışmalar topikal olarak da uygulandığında yararlı olduğunu bulmuştur. [8] Sağlıklı Vücut Ağırlığını Destekler Dulavratotu kökü düşük kalori, 100 gram başına sadece 72 kalori ile. Ancak vücut ağırlığını yönetmede yardımcı olan şey bu değildir. Dulavratotu kökünde bulunan bileşikler metabolizmanızı artırabilir ve kilo kaybınızı artırabilir! Dulavratotu, yağ metabolizmasını geliştiren ve hayvan çalışmalarında normal kolesterol ve kan şekeri seviyelerini teşvik eden inulin ve klorojenik asit içerir. [2, 9, 10, 11] Bir çalışma, dulavratotu alarak sıçanlarda normal vücut ağırlığını arttırdığını ve ayrıca in vitro insan hücrelerinde yağ azaltıcı özelliklere sahip olduğunu buldu. [8] Çalışmaya göre, “Bu sonuçlar dulavratotu kökü, vücut ağırlığı yönetimi için yararlı olabileceğini göstermektedir.” [12] Hücre Proliferasyonunu Önleyebilir Dulavratotu kökünün zararlı ve aşırı büyümeyi ve hücrelerin vücuttaki yayılımını nasıl etkilediğine dair birçok çalışma yapılmıştır. Dulavratotu kökü, in vitro olarak karaciğer hücre kitlelerine karşı etkili olmuştur hücreler üzerinde bir laboratuar çalışmasında ve onların büyümesini engellemiştir. [13] Kökündeki lignan arktigenin, zararlı meme dokusu hücrelerine karşı da işe yaradığı gösterilmiştir. [14] Genel olarak, dulavratotu kökü hücreleri sağlıklı bir durumda tutarak genel sağlık ve uzun ömür üzerinde olumlu etkileri olabilir. Sindirime Yardımcıdır Dulavratotu kökündeki inulin, mide tarafından absorbe edilmeyen veya sindirilmeyen doğal bir diyet lifidir. Bir prebiyotik görevi görür, bu bağırsaklarınızda bulunan faydalı bakteriler için yiyecek anlamına gelir. Dulavratotu ve içerdiği inülin bağırsaklarınızdan geçtikten sonra, probiyotikler dost bakteriler gelişmek için kullanır. Ve yararlı bağırsak mikropları sindiriminizi iyi bir şekilde sürdürür. Dulavratotu kökü bir prebiyotik davrandığını biliyor muydunuz? Bu, probiyotiklerin bağırsaklarınızda büyümesine yardımcı olur. Dulavratotu kökü geleneksel Brezilya tıbbında sindirim sistemi için yüzyıllardır kullanılmaktadır. [15] Terapötik fayda, şimdi onu destekleyecek bilimsel kanıtlara sahip. Bir hayvan çalışmasında, dulavratotu kökü, kolon duvarını kalınlaştırarak ve kızarıklığı ve şişliği azaltarak sindirim bozukluklarını yatıştırabileceğini göstermiştir. [15] Böbrekler için Doğal Diüretik Dulavratotu kökü, şişlikte geçici bir azalmaya ihtiyaç duymanız gerektiğinde idrar çıkışını artırabilen ve su haplarına doğal bir alternatif haline getiren bir diüretiktir. [4, 6] Diüretikler böbreklerinizi uyarır ve detoksifiye eder, böylece sıvı dengesini arttırır ve vücudunuzun atıklarını temizler. [2] Dulavratotu kökü de bazen böbrek ve idrar rahatsızlığı ile ilişkili zararlı organizmaları algılar. [16] Karaciğer Sağlığını Destekler Dulavratotu kökü, karaciğer sağlığı için faydalı olabilir. Geleneksel kullanıma destek olarak hayvan çalışmaları, dulavratotu kökü, bazı zararlı maddelerden karaciğeri temizlemeye ve detoksa yardımcı olabilir bulduk. Hayvanlarla yürütülen bir çalışmada, dulavratotu kökü bulunan antioksidanların karaciğer hücrelerinin asetaminofen Tylenol hasarından korunmasına yardımcı olabileceğini göstermiştir. [17] Alkolün karaciğeriniz için zararlı olduğu iyi bilinmektedir. Tamamen alkolden uzak durmak idealdir, ancak ara sıra alkol almaya devam ederseniz, bazı şifalı otlar ve yiyecekler karaciğerinizi temizleyebilir. İkinci bir hayvan çalışması, dulavratotu kökü çok fazla alkol içmenin neden olduğu karaciğer sağlığının birkaç markasını iyileştirdiğini buldu. Bu belirteçler, glutatyon ve sitokrom P450’yi [18] içerir – ciddi sigara içenlerde yükselen ve vücuttaki kötü kimyasal reaksiyonları aktive eden bir madde. [19] Sağlıklı Saçlar Profesyonel ipucu Kepek veya kuru saç derisini gidermek için dulavratotu kökü deneyin! Kepek neden olur kuru saç derisini ortadan kaldırmak veya saç dökülmesini durdurmak, dulavratotu kökü saç bakım cephanelik eklemek için etkili bir araçtır. Dulavratotu lifleri, esansiyel yağ asitlerini ve hepsi sağlıklı saçlar için iyi olan vitaminleri içerir, ancak bilim adamları antioksidan lignan artiini, saç büyümesini teşvik eden ve saç dökülmesini önleyebilecek biyolojik bileşen olarak tespit etmişlerdir. [20] İnsanlar, dere derisi, kuru kafa derisi, kaşıntı ve kepek için dulavratotu kökü yağı kullanır, ancak etkinliği konusunda sınırlı araştırmalar vardır. Doğal Afrodizyak Görevi Görür Libido’nuzu güçlendirmek istiyorsanız dulavratotu kökünden başka bir yere bakmayın. Bitki özü uzun zamandan beri cinsel dürtü ve tepkiyi teşvik etmek için doğal bir afrodizyak olarak kullanılmıştır – bilimsel olarak doğrulanmış faydaları vardır. [21] Bir çalışmada dulavratotu, sıçanlarda testosteron ve cinsel performansın çeşitli bileşenlerini arttırmıştır. [21] Araştırmacılar, bu etki için dulavratotu muhtelif flavonoidler, saponinler, liganlar ve alkaloitler dizisine kredi verdi. Dulavratotu Kökü Nasıl Kullanılır? Dulavratotu kökü çok yönlüdür ve kişisel tercihinize ve kullanma nedeninize bağlı olarak çeşitli şekillerde kullanılabilir. Bir sebze olarak tüketmek istiyorsanız, ürün bölümünde onu arayın. Bulamazsanız, bir Asya pazarına bakın. Birçok insan, sağlıkla ilgili gıda mağazaları veya Asya pazarları dahil olmak üzere çevrimiçi veya özel pazarlarda bulabileceğiniz çayı dulavratotu kökü içiyor. Ayrıca kök tozu ile doldurulmuş dulavratotu kapsülleri alabilir veya sıvı özü formunda alabilir. Her zaman yüksek kalitede organik özütler arayın. Bunları yerel sağlık gıda mağazanızdan satın alabilirsiniz. Alkol bazlı ekstreleri önlemek en iyisidir. Ham bir sebze salatası olarak çiğ kökleri kullanabilir veya havuç gibi tavada kızartma yapabilirsiniz. Dulavratotu kökü fazla baharat gerektirmez; Pişmiş ve dilimlenmiş, tuz ile tadını çıkarabilir ve zeytinyağı ile drizzled veya sağlıklı bir vegan daldırma ile. Sade ve Lezzetli Dulavratotu Cips Tarifi malzemeler Birkaç dulavratotu köküOrganik zeytinyağıHimalaya pembe tuzu Talimatlar Fırını 200 C ısıtın. Dulavratotu köklerini yıkayın ve kazıyın ve ince şeritler halinde kesin. Hafifçe kaplanana kadar dilimlenmiş köklerin üzerine zeytin yağı sürün. Himalaya pembe tuzunu serpin. 10 dakika kadar pişirin. Altı kızardıktan sonra diğer tarafını çevirin ve 5 ila 10 dakika pişirin. Keyfini çıkarın! Dulavratotu Kurusu Hazırlama Sadece kök veya diğer bitki kısımlarını içerebilen kurutulmuş dulavratotu kökü bitkileri satın alabilir veya kendiniz yapabilirsiniz. Kuruduktan sonra, çay içerisine dikebilir, bir tarif ekleyebilir veya öğütüp bir kapsül içine ekleyebilirsiniz. malzemeler 1 dulavratotu kökü Talimatlar İyice bir soyma bıçağıyla küçük parçalara ayırın veya kökü parçalarını 3 veya 4 gün boyunca güneşte kurutmak için bir fırın tepsisine tek bir katman halinde yerleştirin veya 4 saat boyunca 250 F’de kökler bir yıla kadar hava geçirmez bir kapta saklanır. Dulavrat otu çayı Önceden hazırlanmış dulavratotu kökü çayı satın alabilir veya kendi topladığınız kurutulmuş kökleri kullanabilirsiniz. Dulavray otu çayı için neler gerekir Dulavratotu kökü 8-10 şeritler kurutulmuş2 su bardağı su1 tatlı kaşığı çiğ balın tatlandırılması eğer istenirse Dulavrat otu çayı nasıl yapılır? Dulavratotu kökü şeritlerini bir demlik içine ila 10 dakika kaynatın ve dik şeritler halinde su dökün, tercih ettiğiniz tatlandırıcısını ekleyin ve içmeye başlayın! Dulavratotu Besin İçeriği Dulavratotu kökü, A vitamini, C vitamini, E vitamini ve B kompleksi de dahil olmak üzere önemli besinlerle doludur. Dulavratotu ayrıca folat, manganez, kalsiyum, demir, magnezyum ve potasyum yanı sıra kersetin, luteolin ve fenolik asitler gibi antioksidanları içerir. Dulavratotu kökü bir porsiyon yaklaşık 4 gram diyet lifi içerebilir. [22] Dulavrat Otu Zehirli Mi? Dulavratotu kökü kullanımı genellikle güvenli olmakla birlikte, dikkatli olmak ve sorumlu bir şekilde kullanmak önemlidir. İşte bilinen bazı yan etkileri. Hem topikal kullanım hem de oral tüketim alerjik reaksiyonlara neden olabilir. Asteraceae familyasındaki bitkilere alerjik veya duyarlıysanız, paçavra, kadife çiçeği, papatya ve krizantem dahil, dulavratotu kökünden kaçının. [23] Dulavratotu kökü normal kan şekeri seviyelerini yükseltirken, diyabetli kişiler, özellikle insülin kullanıyorlarsa, kan şekerini etkileyen şifalı bitkileri kullanırken dikkatli olmalıdırlar. [24] Kan inceltici ilaçlar kullanıyorsanız aspirin dahil dulavratotu kullanmayın, çünkü bu özellikle kanama bozukluğu olan kişilerde kanama riskini artırabilir. [2] Hamileyseniz veya emziriyorsanız dulavratotu kökü kullanmaktan kaçının, çünkü oksitosin benzeri etkilere neden olabilir ve uterusunuzu uyarabilir. [25] Bitkiyi vahşi bir alanda toplarsanız, ne topladığınızın farkında olun. Hem ölümcül yabani otların hem de Belladonna ve nighthade, dulavratotu bitkisine çok benziyor. Genel bir kural olarak, herhangi bir ilaç kullanıyorsanız, dulavratotu kökü de dahil olmak üzere yeni bir takviye kullanmadan önce sağlık uzmanınızla konuşun. Dulavratotu Özet ve Hatırlanacak Noktalar Belirli bir hastalık için doğal bir çare aramak veya genel sağlığınızı desteklemek ve iyileştirmek istiyorsanız, dulavratotu kökü, göz önünde bulundurulması gereken popüler ve çok yönlü bir seçenektir. Kökler, özellikle kızarıklık ve şişmenin neden olduğu uzun süreli kronik hastalıklar için beslenme ve iyileşme sağlayabilir. Diğer sağlık yararları, sağlıklı cilt ve saçları teşvik etmek, böbrekleri ve karaciğeri detoksifiye etmek, sindirime yardımcı olmak ve kötü hücrelerin veya zararlı organizmaların büyümesini sınırlandırmaktır. Dulavratotu kökü çoğu insan için genellikle güvenlidir, bu yüzden deneyin ve sağlığınıza ve iyiliğinize nasıl yardımcı olduğunu görün. Dulavratotu kökü denediniz mi? Favori tarifleriniz var mı? Hikayenizi aşağıda paylaşın! GlobalHealingCenter, Burdock Root Benefits How Can You Use This Powerful Plant?, 2019 Referanslar Bellis M. Who invented velcro? ThoughtCo. Updated Sept 2018. Accessed 27 Oct YS, et al. A review of the pharmacological effects of Arctium lappa burdock. Inflammopharmacology. 2011 Oct;195 OS, et al. Effects of drugs of plant origin on the development of the immune response. Bull Exp Biol Med. 2011 Jun;1512 Burn Study Group, et al. The effect of burns & wounds B&W/burdock leaf therapy on burn-injured Amish patients a pilot study measuring pain levels, infection rates, and healing times. J Holist Nurs. 2014 Dec;324 SK, et al. Antibiofilm and Anti-β-Lactamase activities of burdock root extract and chlorogenic acid against Klebsiella pneumoniae. Int J Microbiol Biotechnol. 2017 Mar; 273 Q, et al. Overview of the anti-inflammatory effects, pharmacokinetic properties and clinical efficacies of arctigenin and arctiin from Arctium lappa L. Acta Pharmacol Sin. 2018 May;395 A, Manchanda RK. Observational study of Arctium lappa in the treatment of acne vulgaris. Homeopathy. 2014 Jul;1033 A, et al. Natural Arctium lappa fruit extract improves the clinical signs of aging skin. J Cosmet Dermatol. 2008 Dec;74 A, et al. Antidiabetic, hypolipidemic and hepatoprotective effects of Arctium lappa root’s hydro-alcoholic extract on nicotinamide-streptozotocin induced type 2 model of diabetes in male mice. Avicenna J Phytomed. 2017 Mar-Apr;72 H-M, et al. In vitro and in vivo antioxidant activities of inulin. PLoS One. 2018;132 S, et al. Roles of chlorogenic acid on regulating glucose and lipids metabolism a review. Evid Based Complement Alternat Med. 2013;2013 DH, et al. Body weight management effect of burdock Arctium lappa L. root is associated with the activation of AMP-activated protein kinase in human HepG2 cells. Food Chem. 2012 Oct 1;1343 Y, et al. Arctigenin inhibits liver cancer tumorigenesis by inhibiting gankyrin expression via C/EBPα and PPARα. Front Pharmacol. 2018 Mar 27;9 M, et al. Natural cures for breast cancer treatment. Saudi Pharm J. 2016 May;243 Almeida AB, et al. Anti-inflammatory intestinal activity of Arctium lappa L. Asteraceae in TNBS colitis model. J Ethnopharmacol. 2013 Mar 7;1461 KMM, et al. Therapeutic effect of Arctium lappa in Schistosoma haematobium associated kidney disturbance biochemical and molecular effects. J Parasit Dis. 2016 Dec;404 SC, et al. Hepatoprotective effects of Arctium lappa on carbon tetrachloride- and acetaminophen-induced liver damage. Am J Chin Med. 2000;282 SC, et al. Hepatoprotective effects of Arctium lappa Linne on liver injuries induced by chronic ethanol consumption and potentiated by carbon tetrachloride. J Biomed Sci. 2002 Sep-Oct;95 D, et al. Ethanol interactions with other cytochrome P450 substrates including drugs, xenobiotics, and carcinogens. Pathol Biol Paris. 1998 Dec;4610 S, et al. Arctiin blocks hydrogen peroxide-induced senescence and cell death through microRNA expression changes in human dermal papilla cells. Biol Res. 2014 Sep 30;47 C, et al. Effect of aqueous extract of Arctium lappa L. burdock roots on the sexual behavior of male rats. BMC Complement Altern Med. 2012 Feb 1;12 Report 11104, Burdock root, raw. United States Department of Agricultural Research Service, National Nutrient Database for Standard Reference Legacy Release. Apr 2018. Accessed 26 Oct. P, et al. Allergic contact dermatitis due to burdock Arctium lappa. Contact Dermatitis. 1995 Aug;332 SH, et al. Safety of 8-weeks oral administration of Arctium lappa L. Lab Anim Res. 2017 Sep;333 H, et al. Use of lipid-lowering medicinal herbs during pregnancy A systematic review on safety and dosage. ARYA Atheroscler. 2017 May; 133135-155.
dulavrat otu ve cırt cırt